Merhabalar,
Bu haftaki yazımızda az bilinen bir DeFi protokolü olan Melon Protokol ile ilgili bildiklerimizi aktardık. Umarız faydalı olacaktır.
Yazılarımızı takip etmek için mail adresinizle abone olabilir ve yazıları faydalı buluyorsanız paylaşabilirsiniz.
Sponsor
Aave, kullanıcıların mevduat sahibi veya borç alan olarak katılabileceği merkezi olmayan bir para piyasası protokolüdür. Mevduat sahipleri, pasif bir gelir elde etmek için piyasaya likidite sağlarken, borç almak isteyenler teminatlı (sürekli) veya teminatsız (flash loans) şekilde borçlanma yapabilirler.
MELON Protokolü
Melon protokolü, klasik fon yönetimi araçları ve bürokrasisine bir alternatif olarak geliştirilen DeFi protokolüdür. Temelinde fon yöneticilerinin bir yönetim hesabı açarak, yatırım sepeti oluşturmasına imkan sağlarken yatırımcılarında bu fonlara varlıklarının sahipliğini devretmeden (non-custodial) dahil olmasına imkan sağlamaktadır.
Neden Böyle Bir İhtiyaç Var?
Klasik fon yönetimi yaklaşımında, bir fon yöneticisinin belirlediği tekil ya da çoğul (sepet) varlıklara yatırım yapma yaklaşımı vardır. Genel olarak fonların ne tarz varlıklara yapacağı ile ilgili olarak bir tema ya da kısıtlama söz konusu olabilir. Örneğin NASDAQ hisselerine yatırım yapan bir fon ya da Devlet Tahvillerine yatırım yapan bir fon. Bu tarz kısıtlamalar, yatırımcıların fona dahil olduklarında hangi varlıklara paralarının aktarıldığı konusunda bir bilgi verecektir. Buraya kadar net bir problem görünmüyor. Peki sıkıntılar nerede başlıyor;
Öncelikli olarak, klasik finansta bir fona dahil olduğunuzda paranızı bir fon yöneticisine/bir kuruma emanet etmiş olacaksınız. Herhangi bir merkezi kurum tarafından geçici de olsa paranızın sahipliği el değiştirmiş olacaktır. Fondan çıkış için gerekli bürokratik işlemleri gerçekleştirene kadar da karşı tarafa güvenmeniz gerekmektedir.
İkinci husus: şeffaflık. Merkezi bir otorite tarafından yönetilen fonlarınız hakkındaki işlemleri ancak size yansıtılan kadarıyla bilmeniz mümkün olacaktır. Yasal olarak yatırım yaptığınız fonların hangi varlıklara yöneleceği kısıtlanmış/sınırlanmış olsa da bu işlemleri şeffaf bir şekilde takip etmeniz mümkün olmayacaktır.
Fon kurucusu/yöneticisi açısından ise fon kurulmasının yüksek maliyetleri (25k-50k USD) bulunmaktadır. Ek olarak da bürokratik işlemlerden dolayı da kurulum süresi 4-8 hafta gibi süreleri bulabilmektedir.
Son olarak da komisyonlar. Bir fon yönetim sürecinde bir çok aktör bulunuyor, Fon Yöneticisi/Kurucusu, Varlıkların saklandığı bir banka, Yatırım yapılan market vb. Aktör sayısı arttıkça bu işlemlerden komisyon alan kişi sayısı da artacaktır. Dolayısı ile yapılan her işlem için yatırımcıdan alınan komisyon miktarı artacağından bu da işlemlerin karlılığını azaltan faktörler arasında yer alacaktır.
Melon Protokolü Bu Sorunları Nasıl Çözüyor?
Melon Protokolü diğer DeFi protokollerinde olduğu gibi blokzincir üzerinde çalışan ve açık kaynak kodlu bir projedir. Yine bir çok DeFi protokolünde olduğu gibi en önemli özellikleri arasında kodlarda ve yapılan işlemlerde şeffaflık sunulması, kullanıcının varlıklarının tüm kontrolünü devretmeden dahil olabilmesi ve bürokrasiyi en aza indirmesi yer almaktadır.
Yukarıda saydığımız problemlere Melon’un nasıl çözümler getirdiğini sıralayacak olursak:
Melon üzerinde bir fon oluşturmak sadece bir kaç yüz dolara mal olmaktadır. Tabi burada gas ücretlerinin de önemli bir yer ettiğini belirtmekte fayda var.
Neredeyse anında bir fon kurulabilmekte ve kurmak için de bürokratik adımlara (kağıt işleri) ihtiyaç duyulmamaktadır.
Kuralları belirlenerek kurulan fonların (hangi borsalarda takas yapacağı, hangi varlıkları alıp satacağı, hangi varlıklar ile fona yatırım yapılacağı, fon yöneticisinin alacağı performans komisyonu) bütün işlemleri de blokzincir üzerinden izlenebilir olacaktır.
Herhangi bir kasa görevi görecek bankaya gibi kuruluşa ihtiyaç duyulmamaktadır. Varlıklar akıllı kontratlar ile yönetilerek, yatırımcıların istedikleri zaman fona giriş ya da fondan çıkış işlemleri yapmaları mümkündür.
Fonlar ile ilgili bütün performans değerleri, takaslar vs şeffaf bir şekilde takip edilebilir. Klasik finansta fon içerisindeki takas işlemleri günler sürebilirken, blokzincir üzerinde anında değişiklikler uygulanmaktadır.
Melon Protokolünde Nasıl Yatırım Yapılabilir?
Melon protokolünün terminali üzerinden (https://melon.avantgarde.finance/) kurulu fonlar ve bu fonların kuralları/performansları gözlemlenebilir. Geçmiş performansı, yatırım yapılan varlıklar gibi parametreler baz alınarak yatırım yapılacak fon seçimi sağlanabilir. Bütün DeFi protokollerinde olduğu gibi Metamask gibi bir Web3 cüzdanı ile bağlanarak işlemlerinizi blokzincir üzerinde gerçekleştirerek dahil olmanız mümkün olacaktır.
Melon terminalinin arayüzü :
Şu anda Melon üzerinde yönetilen varlıkların toplam değeri (AUM : Asset Under Management) 1.9 Milyon Dolar seviyesinde bulurken toplamda 381 adet fon kurulmuş haldedir.
Melon Fund Universe arayüzü aracılığı ile fonların performansını inceleyebilir, yönettikleri varlıkların toplam değerini gözlemleyebilirsiniz. Ayrıca fonlara tıkladığınızda, bugüne kadar yaptıkları işlemler, karşılaştırmalar gibi bilgilere de erişebilirsiniz.
Örneğin Rhino Fund’ın detaylarını inceleyecek olursak:
Toplam yönetilen varlık ve zamana göre değer değişimi
Fon tarafından tutulan varlıklar ve oranları:
Fon tarafından gerçekleştirilen takas işlemleri:
Melon ($MLN) Tokenı
Protokolün $MLN tickerina sahip olan Melon tokenı; protokolün kullanımı ile değer kazanan bir token gibi düşünülebilir. Protokolde yapılan işlemler sonucu elde edilen komisyonlar (Ethereum) $MLN’a çevrilerek yakılmaktadır. Buna ek olarak da her yıl 300k MLN üretilerek protokole funding desteği olarak sağlanmaktadır.
Daha detay için : Melonomics
Yönetim
Melon Konseyi DAO’su protokolün yönetim işlerini sürdürmektedir. Bu yönetim işleri arasında protokolün güncellenmesi, protokol fonunun yazılımcılara aktarılması, protokol parametrelerinin kararlaştırılması gibi işlemler yer almaktadır.